DOLAR 34,7073 -0.06%
EURO 36,8252 0.73%
ALTIN 2.944,75-0,47
BITCOIN 35182546.12843%
Mersin
13°

AÇIK

19:09

YATSIYA KALAN SÜRE

Belgin Ersoy

Belgin Ersoy

30 Aralık 2023 Cumartesi

SANILDIĞI KADAR KOLAY DEĞİL !!!

SANILDIĞI KADAR KOLAY DEĞİL !!!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Her sabah, erken saatlerde, sahilde yürüyüş yaparım. Benden başka yürüyüş yapan insanları görürüm. Sporun, sağlıklı yaşam için gerekliliği tartışılamaz. Bu manzara bana huzur verir.

Ancak içimi acıtan manzaraları da görüyorum ne yazık ki. Orta yerde durup, öylece boş boş bakan gençleri, kayalıklara oturmuş, çakmak gazı koklayan insanları görüyorum. Kimi arkadaş kurbanı olmuş kimi merakının peşine düşmüş.

Sonra aklıma, üniversite yıllarımda, bir profesörün verdiği konferans geliyor. İsmini hatırlayamıyorum, ancak şu sözünü hiç unutmuyorum : “Uyuşturucu maddeyi bir kere kullanmak bağımlılık yapar ve ömür boyu kurtulamazsınız. Bıraksanız bile (ki, bu çok çok zor, hatta neredeyse imkansız bir durum ) tekrar başlarsınız. ”

O gencecik çocukları öyle görünce canım yanıyor. Ne oldu da bu hale geldiler kim bilir? Aklım almıyor, arkadaş, arkadaşını kurban eder mi? Dünya’ da kendi ırkını yok eden bir başka canlı var mı? İnsanlar, kendi çıkarları için nasıl bu kadar acımasız olabiliyor?

“Merak ettim, bir defa kullanayım. Bir daha kullanmam” diye bir şey yok. Uyuşturucu madde, vücuda bir kere bile alındığında, tüm iç organları etkisi altına alıyor ve vücut tekrar istiyor. Bu maddelerin tekrar alınmaması kriz oluşturuyor. Bu duruma dayanamayan insan tekrar, bu maddelerden kullanmak durumunda kalıyor. Kullanım miktarı zaman geçtikçe, artış gösteriyor

Bu maddelere, bir maliyet karşılığında ulaşılabiliyor. Zamanla, finansal kaynaklar yetişmemeye başlıyor. İnsanlar, para kaynakları tükenince, yasa dışı yollardan para temin etmeye başlıyor. Aslında kısaca yok oluşun hikayesi. İnsanın kendini ve yakınlarını tüketmesinin hikayesi. Ve doz artıkça ölüm gerçeği ortaya çıkıyor. Anne- babalar olarak, çocuklarımız için gerekli tedbirleri almamız gerekiyor. Gençlerin yanlışlar yapmaması için. Sağlıklı bir yeni nesil için. Geleceğimiz için tedbirler almamız mutlaka gerekli.

Devamını Oku

HAYVANLAR BİZE ALLAH’IN EMANETİ

HAYVANLAR BİZE ALLAH’IN EMANETİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Altı yıl önce ‘Haçiko’ (Orijinali Hachiko) isimli filmi izlemiştim. Japonya’da heykeli olan, Akita cinsi köpeğin hikayesini anlatıyordu. Filmi çok beğendim. Filmin kahramanı olan köpeğin, sahibi gelmediğinde, gözlerindeki hüzün, beni çok etkiledi. Tam altı yıldır böyle bir köpeğe sahip olma hayaliyle yaşadım.

******************

Beş yıl önce bir kedi sahiplendim ve hala bir bebek gibi bakıyorum. Kedimin benden istediği sadece, biraz yemek ve su, biraz da sevgi. Öylesine akıllı ve sadık ki. İnsanlardaki sadakat anlayışıyla kıyaslanamaz bile. Kedim, hayata bakışımı değiştirdi.

******************

Ve geçen ay, bir mucize gerçekleşti benim için. Japon Akita cinsi olan köpeğim Shera’yı sahiplendim. Benden önceki sahibi Uğur Bey, görüşmelerimizden sonra, sağ olsun bana güvendi. Shera’yı evime kadar getirip teslim etti.

Shera’yı, okuldan kovulana kadar okuluma götürdüm. (Okul koridorunda havladığı için müdürümden uyarı aldım. Müdürüm, sonuçta haklıydı. Hiç havlamayan Shera birden havlamaya başladı.) Öğrencilerimde ve diğer öğrencilerde inanılmaz derecede, hayvan sevgisi gelişti. Korkusu olanlar bile  korkusunu yendi. Öğrenciler her gün Shera’ yı soruyorlar. Öğrencilerim benden çok Shera’ yı seviyorlar. Okulun maskotu oldu sanki.

****************

Hayvanlar bize Allah’ın emaneti. Konuşamıyorlar, dertlerini anlatamıyorlar. Hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Bizden istedikleri biraz yiyecek, biraz su, biraz sevgi. Lütfen hayvanları koruyalım ve onlara zarar vermeyelim. Onlar çok güzel canlılar. Bir CAN taşıyorlar. Bunu unutmazsak her şey daha güzel olur.

Devamını Oku

CAN KARDEŞİM POLİS MEHMET

CAN KARDEŞİM POLİS MEHMET
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bir önceki yazımda, polis ve askerlerimizden bahsetmiştim. Hatay’ da depremzede olan ve benim kaldığım çadırda, komşum olan polis arkadaşım Mehmet, bana mesaj yollamış. “Abla benden bahsetmemişsin, kırıldım.” diye.  Ben de ona şöyle mesaj yazdım: “Kardeşim sen özelsin, ayrı bir yazımda, seni ayrıca anlatacağım.”

*********************

Polis Mehmet, Hatay depreminde evini kaybetmiş ve bizimle birlikte çadırkentte kalıyordu. Depremzede olmasına rağmen, her sabah işine gidiyordu. Akşam geç saatlerde dönerdi ve ilk iş olarak, kahve makinesini alır, çalıştığım kayıt çadırına gelirdi. Kendi yoğunluğunu unutur ve “Abla sen çok yorulmuşsundur. Sana bir yorgunluk kahvesi yapayım” derdi. Onun yaptığı kahve bana ilaç gibi gelirdi. Ben, Hatay’ dan ayrıldıktan sonra , sağ olsunlar, eşiyle birlikte Mersin’de beni, evimde ziyarete geldiler.

**********************

Üç ay sonra, okulumuzun müzik öğretmeni Betül hocam, depremzedeler yararına bir okul konseri düzenledi. Konser geliriyle, depremzedeler için ihtiyaç olan malzemeleri kargoyla yolladık. Mehmet kardeşim, hiç tereddüt etmeden bu malzemeleri alıp, depremzedelere tek tek eşiyle birlikte dağıttı. İkisinin de elleri dert görmesin.

*********************

Aslında anlatmaya çalıştığım şu: tüm polislerimiz, aslında birer Mehmet Polisler.
Bu arada , çadırkentte köylüm olduğunu öğrendiğim Hamza Başçavuşum da kırgınlığını bildirdi. Köylüm, ne seni ne de seninle birlikte gelen jandarma birliğinin emeklerini unutmadım. Hiç kimse unutmadı. Unutmayacağız…

Devamını Oku

ASKER VE POLİSLERİMİZİ HAFIZALARIMIZA KAZIYALIM Kİ UNUTMAYALIM

ASKER VE POLİSLERİMİZİ HAFIZALARIMIZA KAZIYALIM Kİ UNUTMAYALIM
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Her sabah uyandığınızda, acaba ben huzur içinde, yatağımda nasıl uyudum diye kendinize sorduğunuz oldu mu hiç?

Bir jandarma astsubayla 26 yıl süren bir evlilik yaptım. Onunla birlikte, dört doğu, dört batı ilimizde görev yaptım. Gittiği her yere gittim. Bizzat kendim, yıllarca askerler ve polislerle iç içe yaşadım.
Askerlerimizi ve PÖH polislerimizi uzun bir süre gözlemleme imkanım oldu. Onların ne zor şartlarda çalıştıklarını, özverilerini, korkusuz ve sert yüreklerinin yeri geldiğinde pamuk gibi yumuşak olduğunu kendim gördüm. İnsan fıtratını aşan bir güçle görev yaptıklarını gördüm. Tıpkı Çanakkale Savaşı’nda 275 kg mermiyi kaldıran Seyit Onbaşı gibi.

******************

6 Şubat Hatay depreminden sonra , oraya gönüllü gittim. Saraycık çadırkentte görev yaptım. PÖH polislerimiz kendi elleriyle enkazı kazdılar ve insanları göçük altından çıkardılar. Jandarma da bizimleydi. Çalıştığım çadırkentte, jandarmaya duyduğum hayranlık kat kat arttı. Askerlerimizin fedakarlığı, yürekliliği, rütbelilerin alçak gönüllülüğü beni gerçekten çok etkiledi.

*********************
Hakan Binbaşım, Serdar Başçavuşum, Serdar Uzman, Tatlı Su Komandosu Yahya, hep yanımdalardı. Onları tanıdığım için mutluyum. Lütfen askerlerimize ve polislerimize saygı ve minnettarlığımızı kaybetmeyelim. Çünkü onlar, doğa üstü bir güçle vatanımızı, bizleri koruyorlar. Hakan Binbaşım, saygılarımla. Yüreğimiz hep sizlerle.

Devamını Oku

ATATÜRK’ E SAHİP OLMAK, BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR ŞANSTI

ATATÜRK’ E SAHİP OLMAK, BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR ŞANSTI
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kendimi bildim bileli, Atatürk’e hayranlık duymuş ve O’nun yolunda gitmişimdir. Ölene kadar da ATATÜRK milliyetçisi olmaya devam edeceğim.

Sınıf öğretmenliği yaptığım yıllarda, beşinci sınıfta, Atatürk’ ün yaptığı yenilikleri öğrencilerime anlatıyordum. Bir öğrencim söz aldı.” Öğretmenim, aslında o kötü bir insanmış” dedi. Sebebini sorduğumda bana , “Babam, alkol kullanıyormuş dedi. ” Öğrencime, baban alkol kullanıyor mu? diye sordum. Evet cevabı aldım. Peki ailene kötü davranıyor mu diye sordum? Hayır dedi. Yani baban kötü bir insan değil, alkol kullanması kendi seçimi dedim. Ve anlatmaya devam ettim. Anlattıklarımı aynen sizlere aktarıyorum.

******************
Atatürk, Osmanlı Devleti’nin yıkılma döneminde, zor şartlarda çocukluk ve gençlik dönemini geçirmiştir. Yokluk ve sefaletin olduğu o zamanlarda, ülkesini, milletini kurtarmak için savaşmış ve çalışmıştır. Gece – gündüz alkol alıp, bir kenarda sızıp, ülkesinin ve milletinin yok olmasını izlememiştir. Alkol kullanması kendiyle ilgili, kendi seçimidir. Sonuçta alkol zararlı bir şeydir. Hiç bir zaman kullanmanızı istemem. Ama çevresine zarar vermiyorsa, alkol kullandığı için bir insanı dışlamak ve kötülemek yanlış olur.

Atatürk’ ün, ülkemiz ve milletimiz için yaptığı , sayamadığımız emeklerini düşünürsek, böyle bir lidere sahip oluşumuz, tarif edilemez bir şanstır. Lütfen çocuklarımızı, gençlerimizi, Atatürk konusunda yanlışa sevk etmeyelim. ATATÜRK , tüm dünyanın hayranlık duyduğu bir liderken, Ona sahip olma şerefine nail olan bizler, kötülemeyelim.

Devamını Oku