Kadınlar polis barikatın aşıp yürüdü
İlk Yayın : 28 Mart 2021 – Son Güncelleme 28 Mart 2021, 12:20
Mersin Kadın Platformu üyelerinin İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile tek taraflı feshedilmesine tepkisi dinmiyor. Pozcu’daki Kuşimato Sokağı’nda toplanarak yürüyüşe geçen kadınlar polisin para cezası uyarısı ve arbedeye rağmen Çevik Kuvvet barikatını aşarak Özgecan Aslan Barış Meydanı’na kadar yürüdü. Mersin Kadın Platformu sözcüsü Çiğdem Serin, sözleşmeden çekilme kararının Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırı olduğunu belirterek, “İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır” dedi.
Mersin Kadın Platformu üyelerinin İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile tek taraflı feshedilmesine tepkisi dinmiyor. Sözleşmenin tek taraflı feshine tepki gösteren kadınlar merkez Yenişehir İlçesi’nde bulunun Kuşimato Sokağı’nda toplandı. Kadınlar “İstanbul Sözleşmesi bizim vazgeçmiyoruz” pankartı ile “Sizin değil bizim kararımız”, “Kadın cinayetlerini acil önle”, Kadın cinayetleri politiktir”, Yobaz olma efsane ol”, Barikatı aşmamız çok incitmiş, incinirsin yine de sen bilirsin” gibi dövizler açtı. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” şeklinde slogan atarak yürüyüşe geçen kadınların önü Çevik Kuvvet polisleri tarafından kesildi. Polisleri ceza yazacaklarını söylemelerine ve arbedeye rağmen kadınlar Çevik Kuvvet barikatını aşarak Özgecan Aslan Barış Meydanı’na kadar yürüdü. Meydanda kadınlar adına açıklama yapan Çiğdem Serin, sözleşmeden çıkılmasının demokrasi için kara bir leke olduğunu söyledi.
“YAŞAM HAKKINI KORUMAK İKTİDARIN GÖREVİDİR”
Sözleşmeden çekilme kararının Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırı olduğunu anlatan Serin, “İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır. Sözleşme net bir şekilde, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, şiddete uğrayanın korunması, şiddet uygulayanın uzaklaştırılması ve cezalandırılmasının sorumluluklarını devletlere yüklüyor. İktidar bu sorumluluklarını yerine getiremediği gibi, öldürülen kadınlar ve LGBTİ+ ların eşit yurttaşlar olduğunu ve bütün yurttaşların yaşam haklarını korumak iktidarın görevi olduğunu anlamakta zorlanıyor. Yurttaşlarının yaşam hakkını sağlayamadığı gibi katledilen kız kardeşlerimizin hesabı sorulmasın istiyor. Altında kalacağı hesaptan kurtulmak için de sözleşmeyi bahane ediyor” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KİMSENİN İKİ DUDAĞI ARASINDA DEĞİL”
İstanbul Sözleşmesinin kimsenin 2 dudağı arasında olmadığını vurgulayan Serin şöyle devam etti: “Milyonlarca kadının hayatı ve hakları tek bir adam ve onun iktidar bloğunun kararına sığamaz, milyonlarca kadının canı bu iktidar bloğunun beceriksizliğine ve sorumsuzluğuna kurban edilemez. Tacize, tecavüze, istismara karşı söz üretmeyen iktidar nicedir örf, adet, gelenek bahaneleriyle halkı öne sürerek “Halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz” diyordu. Halkın yarısı olan biz kadınlar gerekli cevabı geçen haftadan beri tüm ülkede alanlardan taşarak verdik. ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ dedik.‘İstanbul Sözleşmesini uygula’ dedik. ‘Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” dedik.
“6 ARKADAŞIMIZA CEZA KESİLDİ”
Açıklamasında 20 Mart’taki eylemde Mersin Kadın Platformu üyesi 6 kadına kesilen cezaya da değinen Serin, “Mersin Kadın Platformu üyesi 6 kadın arkadaşımıza geçen hafta 20 Martta İstanbul Sözleşmesi bizim dediğimiz, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz dediğimiz için yine idari para cezası kesildi. Erkek zihniyet bizi para cezalarıyla terbiye etmeye çalışıyor. Ne cezalarınız ne de barikatlarınız bizi yıldıramayacak! Haklarımızı, hayatlarımızı ve İstanbul Sözleşmesini savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz kadınlar eşitlik istiyoruz. İstanbul Sözleşmesinin kimsenin kadınlara lütfu değil yılların mücadelesidir. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve ölüme mahkûm etmenize izin vermeyeceğiz” dedi.
Kadınlar basın açıklamasının ardından türküler eşliğinde halay çeken kadınlar olaysız bir şekilde dağıldı.
