Emekçiler insanca yaşamak istiyor

KESK Dönem Sözcüsü Mustafa Özbay, emekçilerin günden güne hızla eriyen ücretleriyle, satın alma güçlerindeki ağır kayıplarla gündelik yaşamlarını sürdürmeye çalıştığını söyleyerek, “İnsanca yaşamaya yetecek bir maaş istiyoruz” çağrısında bulundu.

İlk Yayın : 14 Temmuz 2021 – Son Güncelleme 14 Temmuz 2021, 11:24

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubesi, basın açıklaması gerçekleştirerek insanca yaşamaya yetecek bir maaş istedikleri çağrısında bulundu. Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen sendika üyeleri ve emekçiler adına açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü ve Tüm Belediye Sendikası Şube Başkanı Mustafa Özbay, “Asgari ücretli, emekli, kamu emekçisi ve dar gelirli olan tüm kesimler günden güne hızla eriyen ücretleriyle, satın alma güçlerindeki ağır kayıplarla gündelik yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. İşsizlik, geçim derdi ve düşük ücretler artık hayatların sönmesine, ailelerin dağılmasına, çocukların çalışmak zorunda kalmasına neden oluyor” dedi. Siyasi iktidarın bu tabloya karşı gözlerini yummuş ve kulaklarını tıkamış şekilde, görmek istediği hülyaya, duymak istediği nidaya kendisini kaptırmış gittiğini öne süren Özbay, ekonomik krizin emekçinin üzerindeki ağırlığı pandemi koşullarında taşınamayacak düzeye ulaştırdığını söyleyerek, “İstatistiğin en güçlü yalan söylemenin aracı olarak kullanılmasına en iyi örnek ise TÜİK’den geliyor. Yıllardır olduğu gibi çarşıda, pazarda ya da sokakta, yani hayatın en sahici yerindeki enflasyonun yanına dahi yaklaşamayacak veriler, resmi istatistik olarak karşımıza çıkarılıyor” ifadelerini kullandı.

“İKTİDAR KAŞIKLA VERDİĞİNİ KEPÇEYLE ALIYOR”

Sendikal ya da sendikasız, 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklinin iradesi ve ihtiyaçlarının yok sayıldığını iddia eden Özbay, “Kamu emekçileri, 2022-2023 dönemi toplu sözleşmeye gitme sürecinde, yüzde 3’lük kısmı toplu sözleşmeden kaynaklanan, yüzde 5,45’lik kısmı ise enflasyon farkı olarak lütfedilen yüzde 8,45’lik bir zamla karşılaşıyor. Enflasyon, halkın satın alma gücündeki azalmanın en somut göstergesi olmasına rağmen, iktidarın denetimindeki medya, açıklanan verileri `işçi, memur ve emekliye zam müjdesi’ olarak veriyor” şeklinde konuştu. Haziran ayı resmi enflasyon oranı üzerinden verilen zam daha maaşlara yansımadan, temmuz ayından geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 15, konutlarda kullanılan doğalgaza ise yüzde 12 zam yapıldığını hatırlatan Özbay, “Siyasi iktidar kaşıkla verdiğini kepçeyle alma politikası yıllara kıyaslandığında ise kaşığın giderek küçüldüğü, kepçenin ise devasa boyutlara ulaştığı herkes tarafından çok iyi biliniyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu olarak, 5 milyon kişinin hayatlarının enflasyon rakamların arasına sıkıştırılamayacağı artık görülmelidir” dedi. Siyasi iktidara seslenen Özbay, “Yaşamlarımızın ekonomik müjdelerinizden reform paketlerinizden, çılgın projelerinizden ve doymak bilmeyen sermayedarlarınızdan daha az kıymetli değildir. Tüm kamu emekçilerine ve emeklilere çağrımız açık ve nettir. Biz bu gidişe dur demediğimiz sürece, sahici ve samimi bir şekilde yan yana gelip el ele vermediğimiz sürece, kapalı kapılar ardında rakamlarla oynadıkları gibi hayatlarımıza oynamaya devam edeceklerdir. Dolayısıyla sendikalı ya da sendikasız, tüm kamu emekçileri artık yeter demeli ve bu gidişe bir son vermelidir” ifadelerini kullandı.

“MAAŞLARIMIZ EN AZ BİN TL ARTTIRILMALI”

KESK olarak taleplerini sıralayan Özbay, şu ifadelere yer verdi: “En düşük kamu emekçisi maaşı; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Maaşlarımızda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artış yapılmalıdır. Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar geri alınmalı, söz konusu temel ihtiyaçlara zam yapılmamalıdır. Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmelidir. Sadece geçtiğimiz yılın kayıplarını telafi etmek için maaşlarımız 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen 1000 (bin) TL artırılmalıdır. Yıllardır yandaş konfederasyonla yapılan satış sözleşmelerine son verilmeli, uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan grev hakkımız engellenmemeli, derhal grevli özgür toplu sözleşme mekanizması kurulmalı, bunun için 4688 sayılı yasa baştan sona yeniden düzenlenmelidir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu