İNSANLIK NEREYE?

İlk Yayın : 18 Ekim 2023 – Son Güncelleme 18 Ekim 2023, 21:39

Bütün dünyada herkesin gözleri önünde bir insanlık dramı yaşanıyor.

İkinci dünya savaşında jenoside uğrayan bir halk; 1948 yılında vaat edilen toprakların bir kısmında devlet kuruyor.

Bu devletin M.Ö.’ki yılardan başlayan ve defalarca başta kendi toprakları olmak üzere, birçok yerden göçe etmek zorunda kalan Musevi, Yahudi, İsrafil (İsrail) oğulları diye anılan bir kavimden bir kavime doğru yolculuk yapanların kurduğu bir devlet.

Gelin görün ki Hitler’in Nazi Almanya’sında fırınlarda yakılan bu halkın tanınmış devleti şimdi bir başka halkın üstelik kendi kökenlerinde akraba olan İsmailoğlularından olan Filistin’inin çoluk çocuğunu, hastane sivil, medya mensubu olduğunu ayırt etmeden bütün Dünya’nın gözü önünde katletmektedir.

Teknolojinin, bilimin, üretim araçlarının bütün insanlığa yetecek üretimin ve zenginliğin oluştuğu bir dönemde militarist tekelciler ve insanlığın geleceğine hükmetmek isteyenlerin, yüz kızartan uygulamalarıyla bir harekât başlattılar.

İsrail’i, kuşatılmış ‘elleri kolları bağlanmış’ yıllarca ‘eli sapanlı’ olan ve Yaser Arafat’ın ‘generallerim dediği, çocukların sivil İNTİFA’ tepkileriyle sempati kazanan bir avuç her şeyden mahrum edilen akraba, komşu ve işgal etikleri topraklarıyla zulüm uygulayan Filistinli çocuklar ve halkından korumak için İsrailli Filistin den korumak için bütün güçlü Emperyalistler yardıma koşuyorlarmış. Güler misin ağlar mıın?

Halbuki yıllarca uygulanan bu baskı ve kuşatma yerine, onları mahkûm etmek sıkıştırmak ve ölümü gösterip göç etmek zorunda bırakmak yerine onlara insanca yaşam hakkı tanıyanlar bir arada olsalardı BM Topluluğunun almış olduğu kararlar uygulanarak ve bunun da yine BM başta olmak üzere kendilerine çağdaş medeni ve gelişmiş uluslar diye tanımlayanların barış ısrarları ve destekleri kesilmeyecekti.

Bu kadar insan ölmeyecekti.

Bu kadar savaş aleti tank, tüfek ve bomba kullanılmayacak, eğitimden, üretimden ve geleceğe güvenle bakan iki komşu devletin, ulusları arasında düşmanlık, katliam ve savaşlar olmayacaktı.

Üstelik bütün bunlar şimdiye kadar harcanan paranın binde birine mal olmadan çözülecek ve insanlık görevlerini insana yakışacak şekilde yapmış olacaklardı.

Ya şimdi…İnsanlık Nerede?

İnsanların ölümü ‘ecelden olacak’ bir Ortadoğu ‘kan revan içinde olmadan kadim geçmişi’ ile ‘Barış’la-‘Savaş’ı bertaraf etmenin efsanesiyle tarihte anılacak bir sonucu yaratmak ne güzel olurdu.

Mitolojide oralar için anlatılan savaş hikâyeleri yerine bu sefer bir barış destanı dilden dile dolaşsaydı fena mı olurdu?

Bu sağlanacak.

Filistin’de de gözyaşı dinecek.

Bu gözyaşlarının dinmesi başta İsrail olmak üzere, tüm insanların onurunu kurtaracak bir barışı inşa edecektir.

Kalın Sağlıcakla…

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu