Esad Rejiminin Düşmesinin Ardından Mersin’de Suriyelilerden Kutlama Konvoyu…
Mersin’in Mezitli ilçesinde, Esad rejiminin devrildiği haberi üzerine Suriyeli sığınmacılar araç konvoyları oluşturup korna çalarak kutlama yaptı.
Suriye’deki siyasi değişiklik haberinin ardından Mezitli ilçesi sokakları, Suriyeli sığınmacıların oluşturduğu kutlama konvoylarıyla hareketlendi. Araçlarına Suriye bayrakları asan gruplar, sık sık korna çalarak Esad rejiminin sona ermesini kutladı. Kutlama sırasında trafikte zaman zaman yoğunluk yaşandı.
Mersin’de polis ekiplerinin titiz çalışmaları sonucunda, 60 yıl 5 ay 71 gün kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan M.İ. isimli firari yakalandı.
İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin aranan şahıslara yönelik çalışmaları sürüyor. Yapılan incelemelerde, M.İ.’nin “Hükümlü veya Tutuklunun Kaçması”, “Birden Fazla Kişi Tarafından Gece Vakti Silahla Yağma”, “Cebir, Tehdit veya Hile Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” gibi suçlardan iki dosyada ve hırsızlık suçlarından beş ayrı dosyada toplam 60 yıl 5 ay 71 gün kesinleşmiş hapis cezasıyla arandığı belirlendi.
CEZAEVİNE TESLİM EDİLDİ
Yakalanan M.İ., gerekli adli işlemler için Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği’ne teslim edildi. Buradaki işlemlerinin ardından cezaevine gönderilen M.İ., güvenlik güçlerinin kararlı çalışmaları sayesinde adalete teslim edildi.
Mersin’de Aile Hekimlerinden “Eziyet Yönetmeliği”ne Karşı Son Gün Oturma Eylemi…
Mersin’de aile hekimleri, beş günlük iş bırakma eylemlerinin son gününde Özgür Çocuk Parkı’nda oturma eylemi yaptı. Sağlık örgütlerinin düzenlediği etkinlikte ortak açıklamayı Mersin Tabip Odası Başkanı İzzet Çalış okudu. Açıklamada, birinci basamak sağlık hizmetlerinde “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirilen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan eylemlerin süreceğine dikkat çeken Çalış, “Eylemlerimiz yalnızca sağlık emekçileri için değil, halkımızın sağlık hakkını savunmak içindir” dedi. Çalış, bu yönetmeliğin halkın sağlık hizmetine erişimini kısıtladığını ve sağlık çalışanlarının mesleki özerkliğini yok ettiğini savundu.
YENİ YASA TEKLİFİNE TEPKİ
TBMM’ye sunulan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik öngören yasa teklifine de dikkat çekilen açıklamada, bu düzenlemelerin aile hekimliğini piyasa dinamiklerine teslim edeceği ifade eden Başkan Çalış, şu uyarılarda bulundu: “Bilimsel olarak etkili olduğu kanıtlanmamış geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının mesai dışında paralı hale getirilmesi planlanıyor. Aile hekimliği birimlerinde ücretsiz verilen raporlar ücretli hale getirilerek hasta ile hekimi karşı karşıya getirecek. Yeni düzenleme, halkın cebinden daha fazla katkı payı çıkmasına neden olacak. Sevkle ikinci ve üçüncü basamağa gitmek isteyen hastalar, aile hekimlerinin gelirini etkileyen yaptırımlarla karşılaşacak.”
“EZİYET YÖNETMELİĞİ GERİ ÇEKİLSİN!”
Başkan Çalış, sağlık örgütleri adına yönetmelik ve yasa taslağının halkın sağlık hakkını ihlal ettiğini belirterek taleplerini bir kez daha dile getirdi: “Aile hekimliği yönetmeliğinin iptali. Sağlık sisteminin iyileştirilmesi için beş temel talebin hayata geçirilmesi. TBMM’ye sunulan yasa taslağının geri çekilmesi.”
Uzman Diş Hekimi ve Ağız Diş Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, adli diş hekimliğinin suç araştırmalarındaki eşsiz rolüne dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu: “Dişler, insanın hayatına dair izler taşır. Onlar kimlik belirlemenin ötesinde, suçların çözümünde de adaletin sessiz tanıklarıdır.”
Adli Diş Hekimliği: Suç Araştırmalarında Altın Standart
Adli diş hekimliği, suç vakalarının çözümünde ağız, diş, çene,kafa, yüz ve tükürük yapılarının incelenmesiyle kritik deliller sunan bir bilim dalıdır. Prof. Dr. Birkan Özkan, bu alanın önemini şu sözlerle vurguluyor:
“Kimliği tespit edilemeyen cesetlerde; diş yapılarından kimlik belirlemek, ısırık izinden delil elde etmek, tükürükten swap örneğiyle veyadişlerde kalan gıda artıklarıyla DNA eşleştirmesi yapmak bu bilimin sunduğu eşsiz fırsatlardır.
Bozulmayan Deliller: Dişler en dayanıklı biyolojik yapılarımızdır
Son yıllarda Türkiye’yi derinden sarsan kadın ve kız çocuklarına yönelik cinayetlerde adli diş hekimliği, suçun çözümünde anahtar bir rol oynadı. Prof. Dr. Birkan Özkan, çarpıcı bir örnek paylaşarak bu alandaki önemine dikkat çekiyor:
“Türkiye’yi dehşete düşüren Narin ve Hannibal vakalarında, kurbanların failleri ısırdığı tespit edildi. Vücudun en sert ve dayanıklı organı dişler olduğu için, kimyasal yanık, yangın, fiziksel çürüme olsa bile dişler vücutta sağlam olarak kalıyor. Olaya dair, DNA ve parmak izi gibi geleneksel yöntemlerle kanıt yoksa, adli ısırık izi analizi kimlik belirlemede önemli hale geliyor ve bu kanıt altın standart haline geliyor. Mahkeme hemen delil olarak kabul ediyor ancak bu diş ile ilgili delillerin ön planda birincil delil statüsüne alınması mahkememin hızlı ve doğru karar vermesini artırmaktadır.
Ayrıca Prof. Dr. Birkan Özkan “2023 yılında Amerikan Ulusal Standart ve Teknoloji Enstitüsü, benzersiz diş yapısına sahip kişilerde ısırık izinin kesin delil statüsünde kullanılabileceğini açıkladı. Bu, mahkemelerin daha hızlı ve doğru kararlar almasını sağlıyor” son güncel araştırma sonucunu paylaştı.
Türkiye’de Adli Diş Hekimliği Nerede?
Türkiye’de adli diş hekimliği eğitimi ve altyapısı henüz gelişim aşamasında. Prof. Dr. Birkan Özkan, şu tespitlerde bulunuyor:
“Ülkemizde adli diş hekimliği seçmeli ders olarak okutuluyor. Bu durum, alandaki uzman sayısının yetersiz kalmasına ve teknolojik altyapının eksik olmasına yol açıyor. Örneğin, antemortem (ölüm öncesi) ve postmortem (ölüm sonrası) diş kayıtlarını kıyaslama, dünyada yaygın bir uygulamayken Türkiye’de henüz yeterince kullanılmıyor. DNA analiz laboratuvarlarımız sınırlı, cesetten 3D tarama (Bilgisayarlı Tomografi) teknolojisi gibi kritik araçlar ise neredeyse yok denecek kadar az, adli diş hekimliğinin yasal olarak yargı sistemine entegrasyonu zayıfeğitim.”
Türkiye’nin Bu Alanda İlerleyebilmesi İçin Öneriler
Adli bilimlerin farklı dallarını birleştirerek ulusal bir komisyon kurulması gerektiğini belirten Uzman Diş Hekimi Prof. Dr. Birkan Özkan, şu önerileri dile getiriyor:
Adli Bilimler Birleşmeli:Adli bilimler çatısı altında Adli patolji, Adli tıp, Adli Diş, Adli Psikiyatri ve Sağlık Hukuku birleşmeli.
Çalışma Komisyonu Kurulumu:Ulusal birÇalışma komisyonu kurulmalı.
Yasal Yargıya Entegrasyon:Yasal olarak yargı sistemine entegrasyonu yapılmalı.
Eğitim Reformu:Adli diş hekimliği, diş hekimliği fakültelerinde zorunlu ders olmalıdır. Ayrıca, YÖK desteğiyle yüksek lisans programları yaygınlaştırılmalı.
Diş Hekimliği Eğitim Müfredatına Entegrasyon: Adli diş Hekimliği eğitim müfredatında; diş kayıtlarının nasıl tutulması, adli diş raporu yazımı, ısırık izi belirleme yöntemi eğitimi verilmesi, kafa-yüz anatomisine hakimiyetle hasta yaş cinsiyet ırk belirleme yöntemi, tükürükten swap örneği alınması,ısırık izi analizinde ultraviyole ışık altında dijital mikroskobik fotoğraflar alınması ve bu fotoğraflar, diş boyutları ve ısırma dinamiklerini ortaya çıkartılması ile ilgili ders içerikleri oluşturulmalı.
Teknik ve Teknolojik Alt Yapı Yatırımı: Dijital radyoloji, 3D tarama ve DNA analiz laboratuvarları gibi teknolojik altyapı güçlendirilmelidir. Özellikle, cesetlerden bilgisayarlı tomografi ile veri toplanması adli soruşturmalarda delil niteliğinde katkı sağlar.
Ulusal Veritabanı Kurulumu ve Uluslararası Veri Tabanıyla Entegrasyonu:“Ulusal Veritabanı kurulmalı; Her bireyin diş kayıtları ulusal bir veri tabanına kaydedilmeli ve bu sistem uluslararası veri tabanlarıyla entegre edilmelidir. Bu, özellikle kayıp bireylerin kimlik tespitinde büyük kolaylık sağlayacaktır.”
Adli Diş Hekimliği ve Suç Oranlarının Azalması
Adli diş hekimliği, yalnızca suçların çözümüne değil, aynı zamanda suç oranlarının azalmasına da katkı sağlayabilir. Ağız Diş Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Birkan Özkan, bu konuda şunları söylüyor:
“Kadın ve çocuk cinayetleri gibi insanlık dramlarında adli diş hekimliği daha etkin kullanılsa, suçluların yakalanma oranı artar ve caydırıcılık sağlanır. Dişlerden gelen adalet, yalnızca geçmişi değil, geleceği de şekillendirecektir.”
Son Söz
Adli diş hekimliği, Türkiye’nin adalet sistemine duyulan güveni artırmak ve kayıp vakalarının hızla çözülmesini sağlamak için güçlü bir araçtır. Prof. Dr. Birkan Taha Özkan’ın ifadesiyle:
“Dişler yalnızca gülüşünüzün değil, adaletin de izini taşır. Göz ardı edemeyeceğimiz bu sessiz tanıklar, geçmişin izlerini gün ışığına çıkarıyor ve adaleti sağlamaya yardımcı oluyor.”
Mersin İdman Yurdu Onursal Menajeri ve eski milli boksör Hacı Bayram Birinci, yaşamını yitirdi. Birinci, spor tarihine adanmış bir hayat sürdü.
Spor Tarihine Adanmış Bir Hayat
Mersin İdman Yurdu Onursal Menajeri ve eski milli boksör Hacı Bayram Birinci’nin vefatı, Mersin halkını ve spor camiasını yasa boğdu. Birinci, Mersin İdman Yurdu’na yıllarca hizmet etmiş, kulübün her kademesinde görev almış ve adını spor tarihine altın harflerle yazdırmış bir isimdi.
Kulüp Tarihini Yaşatmaya Adanmış Bir Koleksiyoncu
Hacı Bayram Birinci, kendi imkanlarıyla iş yerini adeta bir müzeye çevirerek Mersin İdman Yurdu’nun tarihini yaşatan bir koleksiyoner olarak tanındı. Yılların emeğiyle biriktirdiği fotoğraflar ve hatıralarla sporun hafızasını korumaya büyük katkı sağladı. Onun bu özverili çabaları, kulüp tarihinin unutulmamasında önemli bir rol oynadı.
Sonsuz Saygı ve Minnetle Anıyoruz
Kulüp kapanana kadar Mersin İdman Yurdu Onursal Menajerliği görevini sürdüren Birinci, özverili çalışmalarıyla spor tarihine ışık tuttu. Mersin İdman Yurdu’nun ve şehrin sporseverlerinin gönlünde her zaman yaşayacak olan Hacı Bayram Birinci, sadece bir menajer değil, Mersin’in sevilen bir simasıydı.
Hacı Bayram Birinci’yi saygı, sevgi ve minnetle anıyor; ailesine, sevenlerine ve Mersin halkına başsağlığı diliyoruz.