UYKUMUZ KAÇMALI

İlk Yayın : 15 Kasım 2021 – Son Güncelleme 15 Kasım 2021, 21:25

Ülkemiz herkesin zor geçireceği bir karakışa girdi.

Gerçekte bu bir edebiyat değil.

Gerçekten bu göz ardı edilecek bir durum değil.

İçinde bulunduğumuz yerel ve ulusal şartlar ile uluslar arası durumlar hepimizin uykusuna kaçırmalı.

Şimdiye kadar sadece; bir ya da birkaç cephede sorunlar varken, diğer cephelerin imkânları bu sorunları aşmamıza olanak sağlıyordu.

İçerde yaşanılan bir ekonomik sorun, dışarıdaki ilişkiler ve dostluklar sayesinde, kontrol altına alınıyordu.

Ya da dışarıda bir sorun varsa, içerdeki ekonomik durum ve siyasal uyum, yumuşak bir inişle yara almadan, yola devam etmeyi beraberinde getiriyordu.

Ama şimdi hiçbir cephede bunun mümkün olmadığını görüyorum.

Şu başlıklar göz ardı ederek normal bir yaşamı sürdürmek mümkün mü sizce?

EKONOMİ:

*Doların yükselmesi,

*Merkez Bankası’nın faiz açıklaması ve bağımsız olmaması,

*Halk Bankasının ABD tarafından yaptırım uygulama hazırlıkları,

*Döviz rezervleri ve SWAP borçlanma dengesi,

*İthalat ve ihracat açığı ile dış borçlar

*Dış borçlanma IMF ve kaynak arayışlarının olumsuz durumu

*S&P kredi değerlendirme notu ve diğer değerlendirme kuruluşlarının bundan sonraki notları ve açıklamaları

*Türkiye’nin GRİ listeye alınması

*G 20 Ülkeler sıralamasından çıkarılması

*PANDORA belgeleri,

*İngiliz Tefecilere ödenen Faiz ve Mahkemeleri,

Aslında listeyi uzatmak mümkündür.  Ama bu başlıklar bile bir ülkenin yetkisiz vatandaşı olan benim uykumu kaçırması için yeterli. Yetkili vatandaşın umurunda mı?

 

SİYASİ

*10 önemli ülkenin Büyükelçileri açıklaması ve ilişkilerin kesilmesi talimatı,

*AB Kavala ve Demirtaş konusundaki uyarıları ve uygulamaları,

*ABD ile F-16 İle F-35 ve Güney’deki gelişmeler konusundaki gerilim,

*RUSYA ile S-400, doğalgaz ve Suriye konusundaki anlaşmazlıklar,

*Akdeniz Doğal Gaz, Mavi Vatan, Adalar ve ilgili ülkeler ve Yunanistan,

*İRAN ile gelinen son durum,

*Suriye, Irak, Mısır, İsrail ve Çin arasındaki ilişkiler,

*Afganistan, Taliban ve göçler,

*Kıbrıs’ta desteklenen iktidar ve yaşanılan rezaletlerin sonucu,

Bunlar bizim rahat uyumamız için olması gerekenler mi?

Ayrıca bütün bu gelişmelerin ardından; ülkemize yansıyan işsizlik, hayat pahalılığı, enflasyon, hukuk ve adalet eşitliği talebi, kadın hakları, çocuk istismarı, çevre ve çevre dengesi ile daralan basın yayın ve siyasi özgürlüklerin genişletilmesi konusunda ki talepleri de engelliyor. Bu konuları unuttuk bile!

Memurun liyakatli olması,

Yokluk, Yoksulluğun ve yolsuzluğun önlenmesinin dile getirilmesi,

Kaynakların verimli kullanılması,

Laik, Demokratik, Çağdaş, eşit ve insan haklarına uygun bir yönetimin tesis edilmesini dile getiren bizlerin istekleri; şimdiye kadar ‘nankörlerin bir isteği’ gibi tu kaka ediliyordu. Ama en narin, naif ve tuzu kuru olanların kulübü TÜSİAD tarafından seslendirilmesi artık mızrağın çuvala sığmayacak bir aşamaya geldiğini göstermesi çok dikkat çekicidir.

Çünkü bu gemide onların da olduğunu ve su almaya başlayan bu yapıyla ‘yolculuğun yer aldığı mevki’ hiç kimseyi kurtaramayacağını fark ettirdi.

Bu geminin batması; ‘az olandan az, çok olandan çok’ götürecektir. Ama farkında olmayan ve rahat uyuyanlarında kurtuluşu yoktur. Bir TİTANİC faciasından daha şiddetli olacak olan çoluk çocuk ailecek ve toprakları ayağınız altından çekilen böyle bir sonuca rağmen rahat uyumaya devam edecek misiniz?

İnanın bunlar sadece birkaç ayrıntı ve daha fazlasını yazmak benim nefes almamı engelliyor.

Yaşı kemale ermiş olanlar sizi hiç düşünmüyorum.

Ama habersiz olanlar için; içim sızlıyor, vicdan azabı çekiyor ve uykularım kaçıyor.

Uyumaya devam edenler için ‘su size ulaşıncaya kadar’ iyi uykular.

Uyandıran sebeplerden sonrası çok geç olacaktır.

Kalın Sağlıcakla…

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu