Tatar: Arkamızda 85 milyon var

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rumların Kıbrıslı Türkleri azınlık statüsüne indirgeme hayallerinin boşa çıkacağını ve Kıbrıs’ın Türkiye’nin de desteği ile yapılan oyunlara gelmeyeceğini söyleyerek, “Bizim arkamızda 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti vardır” dedi.

İlk Yayın : 14 Temmuz 2021 – Son Güncelleme 14 Temmuz 2021, 13:31

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 47’nci yıl dönümü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanında düzenlenen törene katıldı. Törene, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin milletvekilleri, KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli ile Türk ve Kıbrıslı gaziler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, Cumhurbaşkanı Tatar ve Gazi Dernekleri tarafından Atatürk Anıtına çelenk sunuldu.

 

“OYUNLARA GELMEYİZ, GELMEYECEĞİZ”

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Mersinlileri KKTC’den getirdiği saygı ve sevgiyle selamladığını söyleyerek bu günün kendisi için de son derece önemli olduğunu vurguladı. Kıbrıslı Türklerin, tarih boyunca direnişe devam ettiklerini aktaran Tatar, “Tüm baskıya ve zulme karşı Kıbrıslı Türklerin Anadolu’dan gelen destekle dik duruşu, bir kahramanlık ve destanca mücadelesi sonucunda varlığımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.  Yunanlıların, Rumların bir türlü bitmeyen Kıbrıs’ı tamamıyla Yunanistan’a bağlama hayalleriyle karşı karşıya kalan Kıbrıs Türklerinin soykırımlara, toplu mezarlara, her türlü zulme ve baskıya rağmen 1974’e kadar direnebildiğini söyleyen Tatar, “20 Temmuz 1974’te merhum Başbakan Bülent Ecevit ve yardımcısı Necmettin Erbakan’ın da talimatları ile Türk askeri adaya çıkabilmişti. İşte o gün Kıbrıslı Türklerin yeniden doğum günü; bağımsızlıklarına ve özgürlüklerine kavuştuğu çok önemli bir gündü. Ama esas itibariyle Türkiye için çok önemli bir gündü, çünkü o günden bu güne Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta artık Kıbrıslı Türklerin de devleti, cumhuriyeti ve bağımsız, özgür yaşayabilme erdemine kavuşmuş bağımsız bir Türk halkı. Bu, kolay elde edilmiş bir başarı değildir” ifadelerini kullandı. O günden bu güne gelişen, ekonomide, turizmde, sanayi bölgelerinde, Türkiye’den aktarılan su projesi, üniversiteleri ve altyapı yatırımlarıyla refah dolu bir yaşamın şu anda KKTC’de devam ettiğini söyleyen Tatar, “Allah’ın izniyle Pandemi de aşıldıktan sonra KKTC’nin statüsünün yükseleceği ve Doğu Akdeniz’deki mücadelemizde Türkiye ile işbirliği içerisinde enerji kaynaklarını sahiplenmesinde stratejisi ve konjonktürü hem mavi vatanda hem hava sahasında etkinliğimizin sürdürülmesi ve bu bölgede Türkiye’mizin en güçlü ülke olması dolayısıyla hem Kıbrıs’ın garantör ülkesi hem de anavatan olmasıyla elbette başkalarının oyunlarına gelmeyiz, gelmeyeceğiz” diye konuştu.

“BİZİM ARKAMIZDA TÜRKİYE CUMHURİYETİ VAR”

Yıllardır Kıbrsıs’ta süren federasyon meselesinden bahseden Tatar, 1968’den beri federasyon için görüşmelerin devam ettiğini ve Rum tarafının tek egemenlik isteği, uzun vadede Kıbrıslı Türkleri azınlık statüsüne indirgeme hayalleri olduğunu söyleyerek, “Rum tarafının Avrupa Birliği’ne (AB) girmesi ve Türkiye’nin AB’de yer almasıyla Kıbrıs’ın tamamını AB içerisine almak ve en fazla 15 sene sonra Türkiye’nin Kıbrıs’tan çekilmesi, çünkü oynana oyun, ‘Türkiye madem üçüncü ülkedir ve madem AB’de değildir; Türkiye’nin orada varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Türkiye, bir anlaşmadan sonra oradan çekilecektir’. Oyun, böyle bir oyun” dedi. Kıbrıs Türklerinin Rumların oyununa gelmediğini ve bundan sonra da gelmeyeceğini dile getiren Tatar, “Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını, stratejik üstünlüklerini Türkiye aleyhine çevirme çabası içerisinde olan Rumların oyununa Kıbrıs Türkü gelmedi, bundan sonra da gelmeyecektir; çünkü bizim arkamızda 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vardır. Siyasetimiz, Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesinin sürebilmesi, bağımsız ve özgür yaşayabilmesi için bizim var olan egemenliğimizin kabul edilmesi, tanınması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

“FEDERASYON DEVRİ KAPANDI”

Cumhurbaşkanlığı seçiminde de açık ve net olarak federasyona inanmadığını, federasyonun tuzaklarla dolu bir takım maceralar olduğunu söyleyen Tatar, şöyle devam etti:  “Dolayısıyla Kıbrıs’ta ancak iki devlet temelinde, iki ayrı egemen ve bağımsız devletin yan yana, işbirliğiyle olabileceğini söylüyoruz. Egemen olduğumuzda biz her zaman Türkiye Cumhuriyeti ile istediğimiz gibi işbirliği ve anlaşmalar yaparak aramızdaki bağların pekişmesi, iletişimimizin daha da artırılması, haliyle daha güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarımızın korunması bakımından Türkiye ile dayanışma içerisinde bütün bunları başarabilmemiz elbette bizlerin en doğal hakkıdır, en doğrusudur, böyle olmalı ve böyle de olacak.” Kıbrıs’ta federasyon devrinin 27-29 Nisan’da Cenevre’de yapılan görüşmelerde kapandığını, iki ayrı bağımsız devletin işbirliğiyle bir anlaşma olabileceğini resmi olarak kayıtlara geçirttiklerini hatırlatan Tatar, “Karşıdan itiraz olabilir, iki bölgeli federasyon gerektiğini söyleyebilirler ama Kıbrıs’ta bir anlaşmanın olabilmesi için iki tarafın buna onay vermesi lazım. Kıbrıs Türklerinin onay vermediği bir anlaşma olamayacağına göre de sonuna kadar biz bu siyaseti devam ettirmekte kararlıyız. Bu siyasetin arkasında tamamıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk Hükümeti vardır ve sık sık bunu vurgulamaktadır. Hatta Milli Güvenlik Kurulu da aldığı çeşitli kararlarda artık Kıbrıs’ta iki bağımsız devletin işbirliğiyle bir anlaşma olabileceğini vurgulamaktadır” ifadelerini kullandı.

“KKTC İLELEBET YAŞAYACAKTIR”
Kıbrıslı Türklerin çok acı çektiğini, çok göç yaşadığını, çok mağdur olduğunu belirten Tatar, hala daha ambargolar ve bir takım kısıtlamalarla Kıbrıslıları mağdur etmek suretiyle oyunların devam etmekte olduğunu söyledi. Kıbrıslı Türklerin, Rumların tanımladığı gibi büyük Türkiye’nin uzantıları olduğunu, birlik ve beraberlik içerisinde büyük bir mücadele ruhuyla bugünlere kadar gelmeyi başardıklarını aktaran Tatar, “Bugünden sonra devletimizi yaşatmak, güçlendirmek ve tüm dünyaya yayılmış olan Kıbrıslı Türklerin devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Bizi bir Rum cumhuriyetine yama yapmak için yapılan girişimlere ‘hayır’ demeye devam edeceğiz. Onun için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diyorum, onun için Kıbrıs Türk Halkının bağımsızlığı, egemenliği diyorum ve anavatan Türkiye’nin garantörlüğü demek istiyorum” dedi. Büyük bedeller ödenerek bugünlere gelindiğini söyleyen Tatar, şehit ve gazilere minnettarlığını dile getirdi. Hiçbir zaman geçmişi unutmamamız gerektiğinin altını çizen Tatar, “Bundan sonraki süreçte de, Türkiye ile ulusal menfaatlerimizin gerektiği gibi bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü, devletimizi ve Doğu Akdeniz’de büyük bir Türk ulusunun evlatları ve neferleri olarak ulusal çıkarlarımızın korunması ve müdafaasında hareket etmemiz gerektiğini vurgulamak istiyorum” şeklinde konuştu.
Tatar, törenin sonunda gaziler ve protokol üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu