“Pandemiden en fazla yaşlılar etkilendi”

İlk Yayın : 3 Haziran 2021 – Son Güncelleme 3 Haziran 2021, 17:26

Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şube Başkanı Prof. Dr. Aynur Özge, pandeminin en fazla yaşlıları etkilediğini öne sürerek, “Pandemi sebebiyle eve kapanan 65 yaş üstü vatandaşlar, gerek fiziksel, gerekse psikolojik olarak zor günler yaşadılar” dedi.

Pandeminin hayatımıza girmesinden kısıtlamaların çoğuna tabii tutulan yaşlılar, ardı arkası kesilmeyen sokağa çıkma yasaklarıyla beraber tümüyle evlerine kapandılar. 1,5 yıldır evlerine kapanarak yaşayan yaşlılarda fiziki rahatsızlıkların yanı sıra birçok psikolojik rahatsızlıklar da ortaya çıktı. Konuyla ilgili Tanık Haber’e açıklama yapan Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şube Başkanı Prof. Dr. Aynur Özge, pandemide 65 yaş üstünün simgeleştiğini söyledi. Pandemide yaşlıların yaşadığı sıkıntıları önlemek amacıyla doğru tedbirlerin alındığını söyleyen Aynur Özge, “Ülkemizde çok şükür hem kültürel özelliklerimizden hem de bakanlığın doğru zamanda doğru tedbirler almasından dolayı bakım merkezlerinde açlıktan, kötü bakılan veya evinde terkedilip giden yaşlılarımız olmadı çok şükür, bu güzel bir olgu, bununla gurur duymak lazım” dedi.

“AKTİF YAŞ ALMA MERKEZLERİMİZ PANDEMİDE AKTİF ÇALIŞTI”

Pandemi süreçten Bakım Merkezleri’nde kalan vatandaşların normal hayatlarına olabildiğince devam ettiklerini ve çok etkilenmediklerini söyleyen Özge, ne yazık ki evlerinde kalan yaşlılar için durumun tam tersi olduğunu öne sürdü. “Pandemiden önce ne yapıyorduk hafta sonları dışarı çıkıyorduk, annemi dolaştırıyorduk, hafta içi annem biraz akrabalara gidiyordu, komşularla toplanıyorlardı, sosyal hayatlarını sürdürüyorlardı. Ama pandemi döneminde tüm sosyal yaşamları bitti, evlere kapandılar. Bu insanların ihtiyacı sarılmak, öpmek, dolaşmak, ilgilenilmek, ortam değiştirilmek. Birebir etkileşim istiyor insanlar ve pandemi döneminde bunu yapamadılar, şehir dışında evlatları olanlar aylarca hatta yurtdışında olanlar yıllarca evlatlarını göremediler ve bir dönem kendileri evde kısıtlandı” şeklinde konuştu. Pandeminin sebep olduğu problemlere Aktif Yaş Alma Merkezi’nde çözüm ürettiklerini belirten Özge, “Bizim 16 yıldır dernek olarak en büyük iddiamız aktif yaş alma çalışmalarıydı. Hep derdik ki, aktif yaşa Alzheimer olma, çünkü bunun Alzheimer ile karşılaşma yaşımızı geciktiren en önemli etken olduğunu bilirdik ve Mersin’de 3 tane Aktif Yaş Alma Merkezi’mizde sürekli faaliyetler yapardık. Mart ayında pandemi çıkınca merkezlerimizde korona bulaşması kaygısıyla aktif yaş alma merkezlerimizi kapattık” dedi.

“ETKİNLİKLERİMİZİ DİJİTAL ORTAMA TAŞIDIK”

Merkezler kapandıktan sonra “Ancak yıllarca çabalayıp bir yere getirdiğimiz insanlar ne olacaktı?” sorusuyla karşılaştıklarını söyleyen Özge, “Onun için hemen dijital platformlara üye olduk, dijital ortamda onlara ulaşmaya çalıştık. İlk başta bir büyüğümüzü Zoom ile bağlamak için bir saat çabaladık. 100’ün üzerinde insanın her ay doğru kullanması için emek verdik. Daha sonra bunların kullanımlarını öğretecek, insanlara dijital okuryazarlık, sağlık okuryazarlığı öğretecek videolar hazırladık ve bu videoları servis ettik. Ve tüm etkinliklerimizi kademe kademe dijital ortama taşıdık” ifadelerini kullandı. Bugün dijital ortam üzerinden tiyatro çalışması bile yaptıklarını söyleyen Özge, bunun da beraberinde başka avantajlar getirdiğini aktararak, “Şehir dışında Alzheimer Derneği şubesi olmadığı için bu aktivitelerimizi görüp özenen ama katılamayan insanların da katılmasını sağladık, hatta ülke dışından katılanlar oluyor. Güzel bir ivme yakalandı” dedi. Her sene Alzheimer Eğitim Kampı yaptıklarını ve 150-200 kişinin geldiğini söyleyen Özge, bu sene kampı dijital olarak yaptıklarını anlatarak, şöyle devam etti: “Dijital kampımızda 4 bin 900 kişiye ulaştık. 53 şehirden, 5 ülkeden 4 bin 900 kişi bizim eğitimlerimize birebir katıldı. Bunlardan dolayı çok mutluyuz. Dijital torunum olur musun diye bir proje vardı bunu İzmir Şubemiz başlatmıştı. Biz de o projeyi Mersin’de daha önce yapıyorduk, devam ettirdik. Gençlerle 65 yaş üstünü eşleştirme yapıyoruz ve psikoloji bölümleri öğrencileri Çağ üniversitesi ile 65 yaş üstü talep eden aileyi eşleştiriyoruz. O çocuk aileyle karar verdikleri sıklıkta arıyor ve sohbet ediyor, egzersiz yapıyorlar, oyun oynuyor hikâyeler anlatıyorlar karşılıklı. Hep aynı çocuk aradığı için hakikaten o aile onu torunu gibi hissediyor. Bu projemizden de çok memnunuz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu