Okullar pandemide sınıfta kaldı

İlk Yayın : 21 Eylül 2021 – Son Güncelleme 21 Eylül 2021, 08:30

Geçtiğimiz hafta yüz yüze eğitime başlayan okullarda, maske, mesafe ve temizlik kurallarına çoğunlukla uyulmaması ve temizlik personelinin yetersizliği, Mersin’deki okulların pandemi ile mücadelede sınıfta kaldığını gözler önüne serdi.

Eğitim Sen Mersin Şubesi, dikkat çekici bir araştırmaya imza attı. 6 Eylül’de yüz yüze eğitime başlayan okullar ile ilgili Mersin’de bir haftalık kapsamlı bir araştırma yapan Eğitim Sen, araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Okullarda alınan önlemler, fiziki durum, öğrenci velileri, temizlik, gibi birçok konuya değinen araştırmada, birçok sınıfta dezenfektan olmaması, okul girişlerinde ateş ölçümünün yapılmaması, maske ve mesafe kuralına uyulmaması unsurları dikkat çekti. Araştırmaya Mersin’in; Akdeniz, Anamur, Aydıncık, Bozyazı, Gülnar, Erdemli, Mezitli ve Mut ilçelerinden 87 iş yeri temsilcisi katılım gösterdi. Araştırmaya katılan 87 işyeri temsilcisinin büyük çoğunluğu öğrenci sıralarının belirlenen mesafelerde konumlanmadığını, merdivenlerin iniş-çıkış diye ayrılmadığını söylerken, birçok okul ve sınıfın havalandırma konusunda iyi durumda olduğunu belirtildi.  Temizlik personeli yeterli mi sorusuna 71 katılımcı hayır cevabı verdi.

MASKE, MESAFE TEMİZLİK UYGULAMASI BAŞARISIZ OLDU

Araştırmanın okullar ve sınıflarda alınan önlemler ile ilgili bölümünde ise, ‘okullarda maske temini sağlanmış mı?’ sorusuna 47 katılımcının evet, 22 katılımcının hayır ve 18 katılımcının ise kısmen cevabını vermesi, koronavirüs ile mücadelede en temel önlemlerden biri olan maske kullanımının henüz başarılı bir şekilde uygulanmadığını gözler önüne sererken,  maske ve mesafe kurallarına da büyük çoğunluğun uymadığı gözlemlendi. Aşı olmayan personelden PCR testi istenmesi uygulamasının ise, araştırma sonucuna göre birçok okulda başarılı bir şekilde uygulandığı gözlemlendi.  Vaka tespiti açısından önem taşıyan ve hemen hemen her kapalı mekânda zorunlu hale gelen girişlerde ateş ölçümü uygulamasının ise pek çok okulda yapılmadığı dile getirildi. Öğrencilerin iç içe olmaması ve izdiham yaşanmaması açısından uygulamaya konulan okullardaki giriş-çıkış kapılarının arttırılması ve tuvaletlerde doluluğu azaltmak için teneffüs saatlerinin düzenlenmesinin ise genel olarak başarılı bir şekilde hayata geçirildiği tespit edildi. Sınıflarda dezenfektan kutusunun mevut olduğunu söyleyen katılımcı sayısı 10’da kalırken, olmadığını belirtenlerin sayısı 49 oldu, 28 katılımcı ise kısmen cevabını verdi.  Araştırmanın öğrenci velileri ile ilgili alınan önlemler bölümünde ise, velilerin okula alınmaması uygulamasının kısmen başarılı olduğu görülürken, velilerin izdiham yaratmadığı görüldü. Ancak maske kullanımı konusunda velilerin bu kuralı dikkate almadığı gözlemlendi. Araştırmanın son bölümünde ise okulların temizlik, dezenfektan, koruyucu malzeme ihtiyacının eksiksiz sağlanmadığı ve okullarda yardımcı personel ihtiyacının karşılanmadığı ve okul kampüslerinin düzenli ve hızlı bir şekilde temizlenmediği ortaya çıktı.

“NEŞE YERİNİ KAYGIYA BIRAKTI”

Araştırmayla ilgili değerlendirme yapan Eğitim Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz bir buçuk yıldır boş olan okul mekânlarını büyük bir istek ve coşkuyla doldurmuş olmalarına rağmen geçen bir hafta içinde eğitim bileşenlerinde kaygının giderek yayılan bir duygu olduğunu görmekteyiz. Bu kadar uzun bir süre, uzaktan öğretim süreci yaşayan öğrencilerimizi allı pullu balonlarla karşılayacağımız sağlıklı ve güvenli eğitim ortamlarının yaratılması imkânı varken hazırlıkların ne kadar yetersiz olduğunun açığa çıkması derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Eğitimin tüm bileşenleri, okulun ilk günü öğrencilerin bayram havasında karşılanmasını bir yana bırakın, yardımcı hizmet personelinin bile olmadığını gördüğünde, istek yerini sorgulamaya neşe yerini kaygıya bırakmıştır” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı okulların 6 Eylül’de yüz yüze eğitime geçileceğini aylar öncesinden belirlemişken, yardımcı hizmet personeli ile ilgili yeni bir atama ve çalışma yapmayarak, temizlik sorununu okul yöneticilerine havale etmeyi tercih ettiğini öne süren Sümbül, “Kırsal bölgelerde öğretmen ve okul yöneticisi olarak görev yapan binlerce arkadaşımız, asli görevleri dışında hizmetli ve memur çalışanlarının yapacağı işleri de yapmaktadır. Görev tanımları dışında her işi yapmaya zorlanan öğretmenlerimiz ve okul yöneticilerimiz, ya yüzlerce öğrencinin kullandığı tuvalet ve lavaboları kendileri temizlemek zorunda bırakılmakta ya da bütçe dışı gelirleri varsa hukuka aykırı biçimde kayıt dışı yevmiyeli temizlik görevlileri çalıştırmaktadır” ifadelerini kullandı.

“ACİL ÇÖZÜMLER BULUNMALI”

Sendikanın, yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerileri ise şu şekilde: “İktidar tarafından ilan edilen Orta Vadeli Program’da salgının eğitimde yol açtığı tahribatı önleyecek bir bütçenin hazırlanmasına yönelik eğitim hedeflerinin açık bir biçimde ifade edilmediği görülmüştür. Bütçe sürecinin başlaması ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’na yeni okul binası, derslik ve yeni öğretmen gereksinimini karşılayacak düzeyde ödenek ayrılması gerekmektedir. Özel okulları teşvik amacıyla kullanılan ödeneklerin kamusal eğitime ayrılması sağlanmalıdır. Kapatılan köy okulları, küçük ve büyük bakım-onarım çalışmaları yapıldıktan sonra yeniden açılmalıdır. Birbirine yakın eğitim bölgelerinde bulunan imam hatip ortaokulları ve liseleri birleştirilmeli, boşaltılan okullar akademik ortaokul ve liseler için kullanılmalıdır. Salgın döneminde kapanan ve eğitsel amaçlara uygun biçimde inşa edilen özel okul binaları kamulaştırılmalı ve salgın döneminde ivedi biçimde kullanıma açılmalıdır. Okullar için kullanılabilecek boş kamu binaları ile ilgili bir döküm çalışması yapılmalı, uygun olan binalar eğitim için kullanılmalıdır. Salgın dönemiyle sınırlı olmak üzere okul yöneticilerinin derslik olabilecek büyüklükteki odalarının derslik olarak kullanılması sağlanmalıdır. Uzaktan eğitim yatırımları için MEB bütçesine ilave pay aktarılması ve tüm kullanıcılara ücretsiz internet, ihtiyacı olan öğrenci ve öğretmenlere bilgisayar, grafik tablet gibi teknolojiler temin edilmelidir.”