Mersin’den başka kapı mı yok?

İlk Yayın : 8 Haziran 2021 – Son Güncelleme 8 Haziran 2021, 18:10

Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Vahap Seçer, Büyükşehir Belediyesi’nin Haziran ayı Meclis toplantısında, Mersin’de yapılması planlanan balık çiftlikleri hakkında konuştu. Seçer, “Bodrum’dan kaçtılar buraya çöreklendiler ama bunun Cumhur İttifakı, Millet İttifakı, A partisi, B partisi meselesi yok. Bu hepimizin ortak sorunu. Doğa hepimizin. ‘Ben falanca partinin üyesiyim, benim dönemimde buna müsaade edilmiş’ deyip görmemezlikten gelemeyiz. Haydi başka kapıya. Mersin’den başka kapı mı yok?” diye konuştu.

Belediyemizin açtığı 25 ayrı dava var”

Bir Meclis üyesinin Mersin’de kurulması düşünülen 67 balık çiftliği ile ilgili yaptığı değerlendirme üzerine konuşan Başkan Seçer, “Bizim belediyemizin açtığı 25 ayrı dava var. Bazı çevre örgütleri, odalarla beraber müdahil olduğumuz, açtığımız. Tam hangisinde müdahiliz, hangisinde açtığımız konusunda net bilgi yok. Kabaca söyleyeyim. Burada Mersin İdare Mahkemesi kararı aleyhimize sonuçlanmıştı ancak Danıştay lehimize bozdu, Mersin halkı lehine bozdu. Bir anlamda onlar adına biz bu davayı açmıştık. Yeniden yargılanma olacak. Tabii ki bunların takipçisi olacağız” diye konuştu.

“Haydi başka kapıya. Mersin’den başka kapı mı yok?”

Balık çiftliklerinin Bodrum’da kurulması söz konusu olduğunda halkın direndiğini ifade eden Başkan Seçer, konunun Mersin’in de ortak sorunu olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bodrum’dan kaçtılar buraya çöreklendiler ama bunun Cumhur İttifakı, Millet İttifakı, A partisi, B partisi meselesi yok. Bu hepimizin ortak sorunu. Doğa hepimizin. Balık çiftlikleri Aydıncık, Bozyazı, Silifke, Erdemli, Anamur açıklarına kuruluyor. O ilçe halkının ortak sorunu. Oranın kıyıları, oranın denizi kirlenecek. ‘Ben falanca partinin üyesiyim, benim dönemimde buna müsaade edilmiş’ deyip görmemezlikten gelemeyiz. Haydi başka kapıya. Mersin’den başka kapı mı yok? Bakın başka yerden buraya geldiler çünkü oranın halkı direndi. ‘Hayır kardeşim, ben buna müsaade etmiyorum’ dedi. Siyasilerini uyardı; ‘Sakın ola böyle bir şey yapmayın’. Hep süslü laflar; efendim bilimsel olarak bunlar müsaitmiş, işte denizin altındaki debi miktarı, efendim oşinografik veriler, deniz verileri, incelemeler, burada denizde çiftlik kurulmasına müsaitmiş. ‘Efendim, bizim üretim yapmamız lazım, hayvansal protein lazım’. Yani her şeyi bitirdik, şimdi denizde balığı üretip hayvansal protein açığımızı ondan karşılayacağız. Bunun yapma yöntemleri var ama bu kadar teknikten, bilimden uzak değil. Denizler bir daha gelmez. Sermayenin böyle bir derdi yok. Kaç koydum, kaç alırım? Tamam, çalışalım, istihdam yaratalım, vergi gelsin hiçbir lafımız yok ama her şeyi görmemezlikten gelemeyiz. ‘Para gelsin de nasıl gelirse gelsin’ ben bunu reddediyorum.”

“Bunlar dün akşamdan bugün sabaha kadar olmadı”

Meclis üyelerinin çevre konusundaki değerlendirmeleri üzerine bir açıklama yapan Başkan Seçer, çevre sorunlarının yıllar öncesinden süregeldiğini ifade ederken, balık çiftliklerinin de bir çevre sorunu olduğunu sözlerine ekledi. Marmara Denizi’nde yaşanan kirlilik ve diğer çevre sorunlarını anımsatan Seçer, “Bunlar dün akşamdan bugün sabaha kadar olmadı. Yani bu yıllara sari. Çevre Günü’ydü bunları konuştuk, küresel ısınmayı konuştuk. Küresel ısınmaya sebebiyet veren faktörleri ortaya koyduk. Çevre kirliliği, deniz kirliliği hepsini konuşuyoruz. Çevre haftasının önemi bu. Konular konuşulsun, tartışılsın, farkındalık yaratılsın” dedi.

Vatandaşlara çevreyi kirletmemeleri konusunda sık sık uyarılarda bulunan Başkan Seçer, aynı uyarıyı yeniden yapmak istediğini söyledi. Seçer, “Lütfen ama lütfen çevremizi, ormanlarımızı, sokaklarımızı, denizimizi, akarsularımızı temiz tutalım. Hepimiz sorumluyuz. Trafik ışıklarında bekleyen araçtan camı açıp oraya sigara küllerini, izmaritlerini fırlatan vatandaşa karşı hepiniz sorumlusunuz. Ben de sorumluyum, ben zaten sorumluyum. Bir de onu temizlemekle sorumluyum. Yani o duyarsız, bilgisiz vatandaşın ortaya çıkardığı olumsuzluğu ortadan kaldırmakla sorumluyum ama tartışmasız bu evden başlıyor, okuldan değil. Çocuklara akılları erdiği yaştan itibaren bu özeni, bu bilinci aşılamalıyız. Bu bilinci, bu özeni aşılamıyorsak sokağı kirleten bir yurttaşımın, trafik ışıklarında refüjlere pet şişe, poşet bırakan ya da sigara tablasını döken vatandaşımın da evi ondan farklı değildir. Bu bilinç evden başlıyor” ifadelerine yer verdi.

“30 yıllık birikimleri 1 günde, 3 günde ben temizleyemem”

Bir Meclis üyesinin Yalınayak Mahallesi çevresinde bulunan granül plastik fabrikalarının şehir dışına alınması ile ilgili önerisini de değerlendiren Başkan Seçer, “Bu da herhalde Akdeniz planlarıyla çözmeye gayret etmemiz gereken bir konu. Bir araya toparlamak lazım. Onlar da haklı, biz de haklıyız ama vatandaş da göz göre göre böyle çevre kirliliğine sebebiyet veren tesislerle iç içe yaşıyor. Ama insanlarda yatırım yapmış zamanında. Bir anlamda yanlışlar geriden geliyor, bugüne sari değil bunlar. Bunları temizlemek de bir günde olmuyor. 30 yıllık birikimleri 1 günde, 3 günde ben temizleyemem. Sayın Gültak da temizleyemez, Sayın Tarhan, Sayın Özyiğit, diğer Belediye Başkanlarımız da, Meclis üyelerimizin kararları da bir anda bitiremez bunları ama samimi bir irade ortaya koyarak biz bunları yapma zorunluluğunu taşıyoruz” dedi.

“Bana düşen bir görev varsa bunu da harfiyen yerine getiririz”

Açılışı yapılan Millet Bahçesi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer,  şunları söyledi:

“Hayırlı uğurlu olsun. Şu anda oranın bakımı da, tabii ki geniş bir alan, bildiğim kadarıyla daha netleşmiş bir durum yok. Mutlaka bir belediyemiz oranın da bakımını yapacaktır. Tam olarak ne kadar para harcandı bilmiyorum ama basında takip ettiğim kadarıyla 100 milyon liranın üzerinde. Umut ederim bir gecikme olmaz. Oradaki o güzelim bitkiler, fidanlar zarar görmez. Burası çok önemli. Bundan sonraki süreci ben de Büyükşehir Belediye Başkanı olarak takip edeceğim. Bana düşen bir görev varsa bunu da harfiyen yerine getiririz. Çünkü kentimize yapılan yatırım bu yerel yönetimler, ilçe belediyeleri ya da merkezi yönetim ya da falanca bakanlık hiç fark etmiyor. Bir para harcanmış, böyle bir değer katılmış kentimize. Eyvallah hiçbir sözümüz lafımız yok. Biz de o harcanan emeğin zayi olmaması için sorumluluk alırız. Yalnız burası yapılana kadar buranın bir macerası var. Kaynak israfı, kaynak israfı.”

Millet Bahçesi’nin yapıldığı alana 2013 yılında CHP’li Belediye Başkanı Macit Özcan döneminde bir deniz parkı yapıldığını anımsatan Başkan Seçer; “O dönemin 35 milyon lirası. Bakın Türkiye’deki sıkıntıların başında hep israf, israf, israf diyoruz ya… Bu paralar nereye gider 45 dönüm alanda? Sonra buraya bir dava açılıyor, bir şekilde mahkeme bunu iptal ediyor. Diyor ki; ‘kanuna aykırılıktan.’ Mahkeme kararıdır. Sayın Macit Özcan Büyükşehir Başkanlığı döneminde itiraz ediyor davaya, Danıştay’a ve Danıştay onu da reddediyor. Çok açık bir şey ifade edeyim o dönemde bunun şimdi yargı olduğu için de tabii ki benim dikkatli konuşmam lazım ama üzerinde çok şaibelerinin olduğu bir süreçtir bu. Ben bu kadarını söyleyeyim. Macit Özcan seçim kaybetmiştir ama seçim kaybetmeye giden yollar kilometre taşları döşenmeye başlanmıştır. İşte bir tanesi de buydu” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu