Çiftçi topraktan kopuyor!

Üretim maliyetlerinin her geçen gün arttığı tarım sektöründe 2019 yılında Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı üretici sayısı 2 milyon 83 binken bu sayı 2020 yılında 1 milyon 803 bine geriledi…

İlk Yayın : 28 Şubat 2021 – Son Güncelleme 28 Şubat 2021, 11:40

MERSİN (ACİL HABER)-Mersin Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, emeğinin karşılığını alamayan çiftçinin her geçen gün tarımdan koptuğuna dikkat çekerek, “Çiftçilerimiz, tarım alanlarını terk ediyor, topraktan kopuyor. Üretim maliyetleri yüksek olduğu için ne kazanacaklarını bilmiyorlar. Öncelikle üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkları ortadan kaldırılmalıdır, bu da doğru planlamayla olur” dedi.

Başkan Yılmaz,  yaptığı açıklamada; tarım sektörünün her geçen gün daha da kötüye gittiğini söyledi. Bu konunun yıllardır sürekli tartışıldığını ancak bir çözüm bulunamadığını anlatan Yılmaz, “Üretim yapan çiftçilerimiz her geçen gün tarımdan kopuyor, tarım alanlarını terk ediyor. Çiftçimiz emeğinin karşılığını alamıyor. Üretim maliyetleri çok yüksek. Çiftçi, ektiği arazilerde ne kazanacağını bilmiyor. Girdi maliyetleri başlı başına bir sorun ve fiyat istikrarsızlığı var, üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkı 3-5 katına çıkmış. Son altı ayda gübre ve ilaç fiyatlarında yüzde 50 oranında artış var. Zirai ilaç bayileri dolar arttıkça fiyatları arttırıyor ancak dolar düşünce fiyatları indirmiyor. Bunu ne ziraat odaları ne belediyeler ne de çiftçi çözemez. Bu bir devlet politikası olmalı. Tarım Bakanlığı çiftçilerin sorunlarına ivedilikle çare bulmalıdır. Üretim alanlarında planlama yapılmalıdır. Ziraat odaları olarak biz bu konuyu yıllarca söyledik ve anlattık. Ama maalesef tarım sorununu bir türlü çözemedik” şeklinde konuştu.

“ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ ARASINDAKİ FİYATLARDA UÇURUM VAR”

İcralık çiftçi sayısında da artış olduğunu anlatan Başkan Yılmaz, çiftçileri alanda ziyaret etmekten bile korktuklarını vurgulayarak, “Çünkü hep zarar hep sıkıntı. Diyorlar ki ‘portakal 8 lira, elma 10 lira oldu’ çiftçi kazanmıyor mu? Bu fiyatlar doğrudur ama bu paraların çiftçiye gittiğini söylemek yanlıştır. Çözüm bulmamız gereken birinci nokta üretici ve tüketici arasındaki fiyat farklarını ortadan kaldırmaktır. Girdi maliyetlerinin düşürülmesi noktasında hükümetimiz ivedilikle bir planlama yapmalı çiftçimizin mağduriyetini ortadan kaldırmalıdır” ifadelerini kullandı.

“DOĞAL AFETLER REKOLTEYİ AZALTTI”

Bu dönem havaların sıcak geçmesinin tarım alanlarını da etkilediğini hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti: “Bu yıl istenilen düzeyde yağmur alamadık. Kar yağışlarımız da yeraltı kaynaklarımızı besleyecek aşamaya gelmedi. Dolayısıyla yeraltı kaynaklarımızda da sıkıntı yaşanacak gibi. Geçtiğimiz mayıs ayındaki sıcaklık çiçeklerde kurumaya sebep oldu. Tarım ürünlerinin genelindeki rekoltede azalma görüldü. Bunun dışında ürünleri don vurdu. Bu zararlarla alakalı tarım sigortamız var ancak çiftçilerimizin bundan yararlanırken zaman zaman sıkıntı yaşıyor. Bunun üzerinde de çalışma yapmak gerekir. Sigortalar bir takım doğal afetleri kapsamıyor. Onları revize etmek lazım.”

“TARIM ARAZİLERİNİN İMARA AÇILMASINI KABUL EDEMEYİZ”

Başkan Yılmaz, Mersin’in Mezitli İlçesi Davultepe Mahallesi’nde bir kısmı hazineye, bir kısmı özel şahıslara ait yaklaşık 400 dönüm narenciye bahçesinin sanayi sitesine dönüştürme girişimlerine ilişkin olarak da şunları söyledi: “Verimli tarım topraklarımızın sanayi inşaatlarına, konut alanlarına feda edilmesine asla izin vermeyiz. Bunu kabul etmeyiz. Mersin’de yaşanan bu olaya tepkimizi gösteriyoruz. Biz ziraat odaları olarak Toprak Koruma Kurulu’nda aslında üyeydik.  2017’de hiçbir gerekçe göstermeden bizi kuruldan çıkardılar. Tarım alanlarının sanayi alanlarına çevrilmesine karşı olduğumuz için bizi bu kuruldan çıkardıklarını düşünüyoruz. Ziraat Odası olarak çiftçilerimizin, tarım yapan üreticilerimizin yanındayız.”

“ÜRETMEYEN TOPLUM TÜKENİR”

Yılmaz, ülkemizdeki tarım politikalarını da eleştirerek, sözlerini şöyle noktaladı: “Üretmeyen toplum tükenir. Tarım politikası böyle olmamalı ülkemizin. Fiyat artışını engellemek veya enflasyonu yükseltmeme adına tarım ürünlerini ithal etmek doğru bir mantık değildir. Bunları üreterek çözmemiz lazım. Üreticiye destek olmamız lazım. Tarımda planlama şarttır. Çiftçi desteklenmelidir. Çiftçi üretim alanlarını terk ediyorsa buna engel olmalıyız. Bölgesel bazda planlamalar yapılmalı, hangi alanlarda hangi ürünün daha iyi olduğunun tespiti ile beraber ürün ona göre yapılmalı ve çiftçi kendi başına ürün ekmemeli. Planlama dahilinde olmalı. Bunun dışında ürünlerin sanayi tesislerinde işleme tesisleri yapılması lazım. Bununla alakalı Tarım Bakanlığı’nın bir bütçe ayırması lazım. Mersin önemli bir tarım kentlerinden biri olduğu için buraya paketleme tesisleri yapılması gerekiyor. Bazı firmalar var ürünleri kurutarak ihraç ediyor. Bizim de ürün fazlalarını böyle işlememiz lazım. Hem fiyat politikamızı belirli bir seviyede tutarız hem de ihracatımızı arttırarak Türkiye’nin ekonomisini güçlendiririz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu