Mersin Eğitim izleme Kurulu raporunu açıkladı

İlk Yayın : 18 Haziran 2021 – Son Güncelleme 18 Haziran 2021, 09:25

Mersin Eğitim İzleme Kurulu, eğitimim yılının ikinci dönemine ilişkin açıkladığı raporda, LGS ile ilgili bir eğitim yöneticisinin ‘hedefi olmayan öğrencilerin sınava katılmamasını sağlayın’ demesini eleştirerek, asıl hedefi olmayanların öğrenciler değil, bazı yöneticiler  olduğunu belirtti.

Mersin Eğitim Sen’in öncülüğünde oluşturulan Eğitim İzleme Kurulu, eğitim öğretim yılının ikinci dönemine ilişkin çalışmalarını tamamlayarak raporu yayınladı. Eğitim Sen Mersin Şube binasında bir araya gelen kurul üyeleri, konuya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Raporu kurul adına sendika şube sekreteri Semih Gündoğdu okudu. Eğitimde uzun yıllardır var olan eşitsizliklerin, salgın ve uzaktan eğitim sürecinde daha önce hiç olmadığı kadar derinleştiğini belirten Gündoğdu, “Özellikle sosyoekonomik durumu iyi olmayan yoksul aileler, tarım işçisi çocuklar, özel eğitim kapsamındaki çocuklar ve diğer dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime büyük ölçüde ulaşamamış, MEB gerekli adımları atmadığı için fiili olarak sistemin dışına itilmiştir. MEB salgının başından itibaren eğitimde dezavantajlı grupların yaşadığı erişim sorununa kalıcı çözümler üretememiştir” dedi. Geçtiğimiz haftalarda yapılan Liselere Geçiş Sınavı’nı (LGS) değerlendiren Gündoğdu, “Çok sayıda öğrencinin uzaktan eğitime erişiminde ciddi sorunlar yaşandığı bir dönemde, LGS’nin kapsamında değişiklik ya da seyreltme yapılmayarak öğrencilerin bütün müfredattan sorumlu tutulması uzaktan eğitime erişemeyen, müfredatı takip edemeyen çok sayıda öğrenci açısından ciddi bir adaletsizlik yaratarak, uzaktan eğitime erişim imkânı olmayan öğrencilerin aleyhine olmuştur” şeklinde konuştu. Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Hamza Aygün’ün okul müdürlerine gönderdiği ‘Sınavda herhangi bir hedefi olmayan öğrencilerin sınava katılmamasını sağlayın’ mesajının yapılamamış eğitimin başarısının öğrencilerde arandığın göstergesi olduğunu öne süren Gündoğdu,” Yoksul ailelerin çocuklarını ‘hedefi olmayanlar’ diyerek Liselere Geçiş Sistemi’nin amacına uygun biçimde imam hatip liselerine, meslek liselerine ve açık liselere mecbur bırakmak isteyenlerle mücadelemiz devam edecektir” ifadelerini kullandı.

“ATAMALAR LİYAKAT İLKESİ ESAS ALINARAK YAPILMALIDIR”

Mersin Eğitim Sen Şubesine gelen bilgilere göre TEMA Vakfıyla iş birliği halinde yürütülen Sıfır Atık Projesinde Öğrencilerle yıllık olarak hazırlanarak uygulanması gereken planlar bir haftada uygulanmış gibi gösterilerek sözde okul başarısını arttıran ve hedefi olmayan yöneticiler olduğunu iddia eden Gündoğdu, “1 Haziran’da yüz yüze eğitime geçilmesiyle ikili öğretim, kalabalık sınıflar, altyapı eksiklikleri, öğretmen açıkları vb. sorunlar nedeniyle Mersin’de bazı okullarda haftalık ders programındaki derslerin tamamını alamayan öğrenciler var” dedi. Öğrenci devamsızlığının yok sayıldığı, çok sayıda öğrencinin uzaktan eğitime erişiminde ciddi sorunlar yaşandığı bir dönemde ‘Canlı derse öğrenci girmedi’ diye öğretmenin ek dersini kesmek isteyen yöneticiler olduğunu belirten Gündoğdu şöyle devam etti: “Böylece uzaktan öğretim sürecinde, kamuoyunda ‘Öğretmenler evde yatıyor!’ algısı oluşturulmuş ve MEB’in yaklaşımları da bu algıyı güçlendirmiştir. Gece gündüz demeden, hafta sonu dâhil gerekli tüm hazırlıklarını yaparak çevrimiçi derslerine disiplinle katılım gösteren öğretmenlerimizin ek dersleri dahi tartışma konusu haline getirilmiş ve ‘Derse öğrenci katılmadı’ denilerek ödemeleri yapılmamıştır. İnternet, bilgisayar gibi desteklerden mahrum bırakılan öğretmenlerimiz eriyen maaşlarına, ödenmeyen ek derslerine rağmen bütün bu sürecin ekonomik yükünü de yine kendileri üstlenmiştir. Aşıları yapılmadan Şubat-Mart-Nisan aylarında seyreltilmiş yüz yüze eğitime büyük bir fedakârlıkla, yaşam riskini göze alarak katılan öğretmenlerimizin emeği neredeyse görünmez kılınmıştır. Bu dönemde salgın nedeniyle yaşamını yitiren eğitim emekçileri anısına tek bir açıklama dahi yapılmamıştır.”

Eğitim İzleme Kurulu olarak mevcut sorunlara değinen Gündoğdu, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: Atamalar liyakat ilkesi esas alınarak yapılmalıdır. Okul, ilçe, il ve merkez örgütünde eğitim hayatının planlanması ve yönetiminde eğitim emekçilerini söz, yetki ve irade sahibi yapacak katılımcı mekanizmalar oluşturulmalıdır. Atamalarda objektif kriterler esas alınmalı mülakat sistemine son verilmelidir.  İşe alma, yükseltme ve işe son verme süreçlerinde ırk, toplumsal köken, cinsiyet, dil, din, siyasal düşünce, doğuş vb. başka türden ayrımcılıklara izin vermeyen mekanizmalar kurulmalıdır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu