3 neslin oyuncakçısı

Oyuncaklarıyla büyüyen çocuklar şimdi torunlarına ondan oyuncak alıyor

İlk Yayın : 12 Mart 2021 – Son Güncelleme 12 Mart 2021, 08:30

Mersin’in ilk oyuncakçılarından Erhan Uysal, 1964 yılında başladığı oyuncakçılık mesleğini anlattı. Daha önce oyuncak sattığı küçük çocukların şimdi torunlarına sattığını söyleyen Uysal, ilginç olaylarla karşılaştığını belirterek, “Mesela 50 yaşında bir adam doktor olmuş İstanbul’da yaşıyor, benden oyuncak almış, geliyor ‘abi şöyle bir gezebilir miyim’ diyor, ‘ya bu dükkân ne kadar küçükmüş ben çok büyük görüyordum küçükken’ diyor” dedi.

Türkiye’nin ilk pilotlarından olan babası Yusuf Uysal’ın emekli olduktan sonra Mersin Çamlıbel’de açtığı dükkânla başlattığı hikâye, şimdilerde aynı yerinde hiç bozulmadan devam ediyor. Babasından devraldığı mirası bu günlere taşımanın hikâyesini anlatan Uysal, “Ben 10 yaşındaydım, okuyacağım diye tutturdum, ortaokulu liseyi bitirdim, üniversiteye girdim fakat ‘Sen illa oyuncakçı olacaksın’ dedi. Ve oyuncakçı olmaya başladım 10 yaşından itibaren. Mersin’e geldik 1964 yılında çarşı dediğimiz yer yani Mersin’in göbeği sayılır. O zaman Sümerbank vardı orada, Sümerbank’ın karşısında bir dükkân açtık Şekerbank’ın yanında. O zaman komşularımız çok eski, Kuyumcu Sami Lokman Hekim vardı. Yan tarafında Şekerbank vardı, karşıda büyük otel vardı, onun yanında Asur Pavyon vardı. Böyle bir tarihti o zamanlar” dedi.

“3 NESLE HİTAP EDİYORUZ”

1964 yılında annesiyle gelip oyuncak alan çocukların daha sonra gelip kendi çocuklarına ve şimdilerde ise torunlarına oyuncak aldıklarını görmenin mutluluğunu yaşadığını anlatan Uysal, şöyle dedi:
“3 nesle hitap etmiş oluyoruz. Çok güzel bir his, onun için bırakamıyorum bir de dükkânın eski hali olduğu için hiç bozamıyorum. Mesela 50 yaşında bir adam doktor olmuş İstanbul’da yaşıyor, benden oyuncak almış, geliyor ‘abi şöyle bir gezebilir miyim’ diyor, ‘ya bu dükkân ne kadar küçükmüş ben çok büyük görüyordum küçükken’ diyor. Geldi ‘yalvarıyor ya ne olur bozma ben geldiğimde nostalji yaşıyorum güzellik yaşıyorum’ diyor. İnsanlar konuşmaya muhtaç oldukları ve bunun içinde sık sık dükkâna uğruyorlar. Zincir markete gidip bir şeyler alıyoruz ama hiç konuşma yok, paket de yok ilgi de yok. Kız derse ki şu kadar vereceksin bir şey diyemiyorsun verip çıkıyorsun, kartla veya peşin ödüyorsun ama burada öyle değil. Burada ikram ediyorsun, çay kahve söylüyorsun, oturuyor, sohbet ediyorsun, vakti geçiyor. Seçtiği oyuncağı kendi seçiyor, istediği gibi paket yaptırıyor, bunlar çok önemli şeyler. İnsan olmak bunlar hep.”

İNSANLARIN HOŞ SOHEBETE GELDİKLERİ BİR OYUNCAKÇI

Gün geçtikçe çoğalan zincir marketlerin aynı üründen binlerce getirdiğini ve aynı fiyata sattığını söyleyen Uysal, şöyle konuştu:
“Benim sattığım fiyat 50 liraysa onlarda 49,95 ama satıyor adam binlerce getiriyor ve satıyor, 1 dolarlık şeyi 10 dolara satabiliyor. Biz de işte 3- tane beş tane alabiliyoruz. Onun için de kar amacımız azalıyor. Ben çok fazla hırslı değilim. Hırslı olsaydım belki çok fazla büyür ya da çabuk batardım ama ben dükkân ve mülküm olduğu için teşekkür ediyorum insanlara, Allah’a şükrediyorum. 5 liralık da satsam o gün benim için güzel oluyor. Zincir marketlerin aksine para bizim için ön planda değil.  Mesela siz geliyorsunuz bu kaç lira 20 lira, 15 lira olmaz mı peki olur diyorsun eğer kurtarıyorsa, abi bunu paket yap diyor paket yapıyorsun, iki hal hatır soruyorsun nasılsın iyi misin çocuk nasıl sohbet ediyorsun. Bu sohbet onlara çok hoş geliyor. Markete gitse hiçbir konuşma yok. Ama bizde öyle değil. Parası olmayan da geliyor, ‘Al götür’ diyorsun, ondan kazanmazsan öbüründen kazanıyorsun, onun için de çok para kazanma bizde yok. Çocukları çok seviyorum. Büyüdükten sonra gelmeleri beni çok mutlu ediyor. Mesela geliyorlar babamın resmini görüyorlar ‘0Yusuf amcam’ diyor. Mesela babam öleli 15 sene olmasına rağmen hala soranlar var. Sevilmek çok güzel bu hayatta. ‘Oyuncakçı amca’ diye sarılmaları benim çok hoşuma gidiyor. Mesela İstanbul’da yürüyorum ‘Oyuncakçı amca’ diye gelip sarılıyorlar. Tanımıyorum, ‘Sen kimsin’ diyorum ben şunun oğluyum diyor. Bunlar çok güzel şeyler.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu