100. YILDA ATA’MIZIN YOLUNDA PEDALLAMAK!

İlk Yayın : 22 Kasım 2023 – Son Güncelleme 22 Kasım 2023, 11:09

Mersin Bisiklet Derneği Başkanı Süleyman Uygun’un yedi senedir gerçekleştirdiği bir proje olan 10 Kasım Ata’ya Saygı, Pedala Engel Yok adlı projede, Cumhuriyeti’mizin 100. yılında yer almak son derece büyük bir onur oldu. Süleyman, bu projeden bana ilk söz ettiğinde çok heyecanlanıp bir an önce yolculuğun başlamasını beklemiştim. Bu özel proje; Mersin Toroslar Belediye Başkanı Sn. Atsız Afşin Yılmaz desteğiyle gerçekleşti ve Toroslar Belediye binası önünde kendisi de bizi uğurlayarak aynı zamanda manevi desteğini de gösterdi.

Proje kapsamında Mersin’den çıkarak 550 km bisiklet sürüp, Ankara/Anıtkabir’e ulaştık. Bu yolda pedallayan pedaldaşlarımız; Süleyman Uygun, Fahrettin Sadiç, Dimitrii Lakovlev, Umut Can Kurt, Murat Gültekin, Seçkin Civil, İlknur Tunger, Rasim Portakal, İlker Sevinç ve Rocky, Onur Çetin, Ali Koparan, Fırat Uraz ve ben çok iyi bir ekip olmuştuk. Amacımıza yönelik ekip ruhunu taşıyarak, pedallarımızı birlikte çok daha güçlü ve Ata’mıza yetişmenin gayretiyle çeviriyorduk. İki görme engelli ve bir Rus arkadaşımız ile bisiklet sürdük.

Bunu özellikle belirtmemin sebebi, projenin engel dinlememesi ve tandem bisikletlerle, görmek zorunda olmadan da bisiklet sürmenin mümkün olduğunu belirtmek, keza Süleyman Uygun’un da bu projeyi yaparken amaçlarından biri de tam olarak buydu. Ekipte Rus bir arkadaşımızın bulunması da Atatürk yolundaki yabancıların var olmasının muhteşem bir duygu olmasıydı ve Dimitrii de hiç yabancılık çekmeden aramızdaydı. Üstelik İlker Sevinç arkadaşımızın köpeği Rocky de bizimleydi ve ıssız kalmış bölgelerde mamasını sokak köpekleriyle paylaştı. Süleyman Uygun, bu projeyi açıklarken “iki de kadın arkadaşımızla” diyor ama ben burada aynı şartlarda gidip geldiğimiz için özel olarak kadın konusunu gündeme getirmeyeceğim. Çünkü artık kadınların erkeklerden ayrı tutulmaması gerekiyor ve aslında Süleyman arkadaşım da bunu vurgulamak istemişti fakat bunu söz konusu etmemeliyiz.

Tabii ki de her yolculukta olası olan birtakım olumsuzlukların da başımıza gelmesi işin tuzu biberi oldu lakin bu olumsuzluğun sadece lastiklerimizin patlamasıyla sınırlı kalması hepimizi mutlu etti. Böyle uzun bir bisiklet yolculuğuna ilk defa çıktığım için, karşılaştığım bazı şeyler ürkmeme neden olacaktı ve bunun farkındaydım. Hepimiz bu yoldaki tüm tehlikeleri göze almıştık ve yolda denk geldiğimiz kazalara her an kurban gitmemizin an meselesi olduğunu biliyorduk. Bu noktada ekip ruhunun devreye girdiğini gördüm. Bisikletle uzun yol deneyimi olan arkadaşlarımız bizi çok güzel bilinçlendirdi.

Zaten yola çıkmadan önce dernek başkanımız ve bu projenin kurucusu olan Süleyman Uygun, özellikle emniyet şeridi dar olan yollarda nasıl davranmamız gerektiği konusunda genel bir uyarı yapmakla da kalmayıp hepimize tek tek nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlatmıştı. Yolculuğumuzun en kritik noktalarından biri olan Toros Dağları’na gelince de aynı zamanda milli sporcumuz olan Ali Koparan, tek tek yanımıza gelerek bu yolda tırların çok yakınımızdan geçeceğini belirtmişti. Anlık olarak bu uyarıyı yapması da büyük bir telaşa girmemizi engelledi ve herkes yolda gördüğü bozuklukları birbirine belirterek yola devam etti. Bu nedenle herhangi bir sorun yaşanmadan yolculuğumuz keyifli bir şekilde devam etti.

Mersin/Ankara için eski yolu kullandık ve Şekerpınarı, Aksaray, Tuzgölü gibi önemli noktalarda bayrağımızı açarak fotoğraflar çekildik. Aramızda bir fotoğraf sanatçısının da olması büyük bir şanstı ve bize pozlar verdirerek muhteşem kareler yakalayan Murat Gültekin abimiz her akşam konakladığımız yerlerde fotoğrafları bize ve basına iletti. Konaklamalarımız sırasında Fahrettin ile şiirden söz ettik. Kendisinin gözleri görmese de aslında en güzel görülere sahipti. Üstelik Türkçe öğretmeni olması ve çok iyi bir ses tonuna sahip olması, edebiyattan ve şiirden söz etmemizi kaçınılmaz bir hale getirdi.

Ankara’ya vardığımızda da bir bisiklet topluluğu olan Pedallayan Kadınlar bizi karşıladı ve birlikte sürüş yaptık. Tam olarak 10 Kasım’da Ankara’daydık ve ilk önce Anıtkabir’de törene katıldıktan sonra I. TBMM binasını ve ardından Ankara Garı’nı ziyaret ettik. Ulus’ta Cumhuriyet dönemi mimari eserleri arasında bir sürüş yaptıktan sonra Ulus Meydanı’nda Atatürk heykelini de bisikletle turlayarak törene devam ettik.

Bu değerli projeyi organize eden ve bu sorumluluğu her yıl önemle gerçekleştiren Dernek başkanları Süleyman Uygun ve Fahrettin Sadiç’e teşekkür ediyorum. Bu yolda hem güvenli bir yolculuk sağlamak adına bizi takip eden bir araç gönderen hem de temel ihtiyaçlarımız için ödenek sunan Toroslar Belediye Başkanı’mız Sn. Atsız Afşin Yılmaz’a da teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Başa dön tuşu